Lüks gayrimenkul sessiz bir devrim geçiriyor. Bir zamanlar savurganlık ve aşırılıkla tanımlandı, şimdi değişen değerler, alıcı beklentileri ve jeopolitik gerçekler tarafından yeniden şekilleniyor. Bu sadece yerel bir fenomen değil; küresel bir değişim ve son aylarda Güneydoğu Asya, Almanya, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri'nde seyahat ederken ilk elden gözlemledim
.Güneydoğu Asya'da lüks giderek yenilik ve sürdürülebilirliğe bağlı. Alıcılar verimlilik, sağlık özellikleri ve genellikle dikey formatlarda doğa ile entegrasyon ister. Almanya'da, önemsiz kalite, enerji verimliliği ve uzun vadeli dayanıklılık üzerinedir. İngiltere'de miras ve konum kritik olmaya devam ediyor, ancak modern tasarım ve çevresel uyumluluk tartışılamaz. Bu arada, ABD'de, özellikle kentsel merkezlerde ve seçkin tatil bölgelerinde, lüks yaşam tarzını, dijital rahatlığı ve mahremiyeti yeni şekillerde har
manlıyor.Tüm bu bölgelerde, bir şey açıktır: lüks artık fısıldıyor. Artık aşırılıkla ilgili değil, niyetle ilgili. Artık ne kadar alan elde edebileceğinizle ilgili değil, bu alanın kişisel değerler, sürdürülebilirlik ve akıllı yaşamla ne kadar iyi uyum sağladığıyla
ilgili.Ve sonra benzersiz bir konumda, doğal güzellik, tarih ve kültür açısından zengin ve küresel yatırımcılar için giderek daha çekici olan Portekiz var. Ülke, modern lüks alıcıların aradıklarının çoğunu sunuyor: güvenlik, ılıman bir iklim, yüksek yaşam kalitesi ve mimari özgünlük.
Yine de, bu avantajlara rağmen, Portekiz karışık sinyallerle çekiciliğini baltalama riski altındadır. Siyasi istikrarsızlık, değişen vergi kuralları ve düzenleyici belirsizlik, uzun vadeli yatırımları riskli hissettiriyor. Mülk kullanımına ilişkin kısıtlamalar, yabancı yatırım etrafında tutarsız iletişim, ve başarının sınırlandırılması veya kontrol edilmesi gerektiğine dair artan bir anlatı gereksiz engeller yaratıyor.
Gerçek şu ki, lüks gayrimenkul anlamsız bir bölüm değil. Ekonomik bir kaldıraçtır. Küresel yetenekleri kendine çeker, mimari mükemmelliği teşvik eder, şehirleri canlandırır ve doğrudan ve dolaylı olarak binlerce iş yaratır. Açık yönetişim ve sözleşme özgürlüğüne saygı ile eşleştirildiğinde, sürdürülebilir büyüme için bir araç haline gelir.
Günümüzün küresel pazarında Portekiz sadece komşularıyla rekabet etmekle kalmıyor, aynı zamanda her kıtada aktif olarak üst düzey yatırımlar yapan ülkelerle rekabet ediyor. Bu yerlerin çoğu lüks pazarın statü ile ilgili olmadığını, strateji ile ilgili olduğunu anlıyor. Bilgi birikimi, kalite talebi ve uzun vadeli değer yaratma iştahı getiren sermayeyi karşılamakla ilgilidir.
Bu bağlamda Portekiz lüksü tolere edilecek bir ayrıcalık olarak değil, benimsenmesi gereken stratejik bir varlık olarak görmelidir. Çünkü lüksün doğru yapıldığı yerde vizyon vardır ve vizyonun olduğu yerde bir gelecek vardır.