Lizbon'daki FIL'de düzenlenen Milenyum Görüşmeleri Lizbon- COTEC İnovasyon Zirvesi 'nin kapanışında yaptığı konuşmada Marcelo Rebelo de Sousa, Portekiz ve Avrupa'nın bu tutumu dengelemeyi “çok zor bir görev” olarak gördüğü bir “göç karşıtı dalgasına” tanık olduklarını kaydetti.

“Dünyada, Avrupa'da ve ayrıca göçle karşı bir dalga olan Portekiz'de yaşadığımız dalgayı dengelemek çok zor bir görev. Bu bir gerçek. Bunun A, B, C veya D kuvvetleriyle ilgisi yok, çünkü Avrupa'nın her yerinde. Eski, yaşlanan bir kıta, korkuyla tepki veriyor” diye savundu.

Psi

kolojik Marcelo Rebelo de Sousa için bu korku pandemi tarafından arttı ve “istatistiksel gerçeklikle hiçbir ilgisi yok, insanların psikolojik gerçekliğiyle” ilgisi var. Cumhurbaşkanı, “Fransa veya Almanya'dan gelen [göç] analizinin kopyalandığını” düşündü ve istatistikler ile algılar arasındaki çelişkiyi göstermek için Portekiz'de Müslüman veya Arap göçmenlerin önemli bir varlığı olmadığını vurguladı

.

Göç sorununu yönetirken Marcelo Rebelo de Sousa, “CPLP ile köprüleri kesmemenin” önemini vurguladı, çünkü bu ülkeler bayındırlık işleri, restoranlar ve oteller veya sosyal kurumlar gibi ulusal ekonominin kilit alanlarına katkıda bulunabilir.

Cumhurbaşkanı, bu alanlarda “Portekizlilerin yerini Brezilyalılar, Angolalılar, Cape Verde ve Ukraynalılar aldığını” belirterek, “geçmişte” ülkelerin “düzenlemeden bahsederken”, Lüksemburg'un Portekizlilerle yaptığı gibi bazı göçmenlere öncelik verdiğini de sözlerine ekledi.

“Geçmişte ülkeler düzenlemeden bahsederken bu şekilde düşündüler. Lüksemburg zamanında Portekizlileri böyle seçti. Bir seçim yaptı. Seçti. Dolayısıyla Portekizliler için Yugoslavlar, İspanyollar, İtalyanlar, Kuzey Afrika ve diğer komşu ülkelere kıyasla daha elverişli koşullar yarattı” diye ekledi.

Aynı konuşmada Portekiz'in dünyanın olmadığı bir bağlamda “iyi yapmasının” önemini vurgulayarak Portekiz'in ekonomik büyüme, turizm ve yabancı yatırım rakamlarını vurguladı.

“Hiç şüphe yok ki Portekiz güvenli, coğrafi olarak iyi bir konumda, benzersiz hava koşulları, benzersiz bir karşılama, misafirperverlik, doğa ve insan mevcudiyeti (...) Burada bulunan, dünyayı dolaşabilen herkes, bu koşullara sahip olmanın giderek daha nadir olduğunu biliyor” diye ekledi.